Doğum oranlarının düşmesi ve teknolojik
gelişmelerin sağlık hizmetlerinde etkili kullanımı, bilinçli beslenme ve
hareketli yaşam, ortalama yaşam beklentisinin uzamasına ve yaşlı
nüfusun toplam nüfus içerisindeki payının artmasına olanak
sağlamıştır. Yaşlı nüfus artış hızına paralel olarak yaşlılık ve yaşlı
sağlığı konularında farkındalık yaratmak amacıyla tüm dünyada 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü olarak anılmaktadır.
Ülkemizde yaşlı nüfus (65 ve daha yukarı
yaş) 2014 yılında %8 iken 2015 yılında %8,2 ye yükselmiştir. Ülkemizde
yaşlı nüfusun, diğer yaş gruplarıyla karşılaştırıldığında, daha yüksek
bir artışa sahip olduğu görülmektedir. 2014 yılında toplam nüfusun artış
hızı ‰13,3 iken yaşlı nüfusun artış hızı ‰ 49,9 olmuştur.
Yaşlılarımızın toplumsal yaşama aktif
olarak katılmalarını, sosyal, kültürel ve ekonomik haklara sahip ve
kimseye muhtaç olmadan yaşamalarını sağlamak, kişi, kurum ve devlet
olarak öncelikli görevimizdir.
Nüfusun yaşlanması sağlıktan sosyal
güvenliğe, çevreye, iş olanaklarına, sosyal kültürel faaliyetlere ve
aile hayatına kadar toplumun tüm yönlerini etkilemektedir. Bu öngörüden
hareketle Bakanlığımız çalışma planlarında yaşlılık ve sağlık
hizmetlerinin düzenlenmesine özel önem verilmektedir.
İnsanlarda görülen pek çok hastalığın
ilerleyen yaşla birlikte arttığı bilinmektedir. Yaşlılıkta daha iyi ve
kaliteli bir yaşam için bu sağlık sorunlarından korunmak gereklidir.
Korunmak için başlıca üç ilke;
- Yeterli ve dengeli beslenme
- Doğru fiziksel aktivite ve egzersiz yapma
- Alkol ve sigara kullanımından uzak durma
Kısaca “sağlıklı yaşam ilkeleri” olarak
bilinen bu kurallara uyulması durumunda yaşlanma ile ortaya çıkabilecek
olan önemli sağlık sorunlarından başarılı şekilde korunmak mümkündür.
İnsanoğlunun var olduğu günden bugüne kadar üzerinde en çok düşündüğü,
araştırma yaptığı, türlü çareler aradığı ama bir türlü engelleyemediği
gerçek yaşlanmaktır. Her yeni güne yaşlanmak için değil sağlıklı yaşamak
için “Gençlikten Ömür Saklamak Hepimizin Elinde”