Günümüz
şartlarında ortalama insan ömrünün uzaması, ortalama vücut ağırlığının
artması, insanların daha uzun süreli ve daha yorucu işlerde çalışması
gibi nedenlerle kireçlenme görülme sıklığının arttığını ve insanların
büyük çoğunluğunun ilerleyen yaşlarda hayat konforunun azaldığını
söyleyen Op. Dr. Ali Varlı dize alınan darbelerin, romatizmal
hastalıkların ve sistemsel hastalıkların kireçlenmeye sebep
olabileceğini dile getirdi.
Kireçlenmede
en sık karşılaşılan şikâyetin dizde oluşan ağrı olduğuna değinen Varlı;
“Ağrı genellikle diz eklemi içindedir, eklem çizgisinin iç ya da dış
kısmında olabilmektedir. Ağrı genellikle ayakta ve yürürken hissedilir,
otururken ve uzanırken kaybolur. Genellikle ağır ve yorucu işlerden
sonra ortaya çıkar, dinlenmekle kaybolur. Kalçaya, bele, ayağa vuran
ağrılar, sabah uyandığında görülen ağrılar, bacak, ayaktaki yanma ve
uyuşma gibi şikâyetler diz kireçlenmelerinden ziyade başka problemleri
akla getirmelidir. Kireçlenme olan hastalarda bir diğer şikâyet
hareketlerin kısıtlanmasıdır. Hasta dizini tam bükemez, tam açamaz”
dedi.
Tedavide Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Kireçlenme
tedavisinde amacın hastanın ağrısını, hareket kısıtlığını ve kireçlenme
hızını azaltmak olduğunu açıklayan Op. Dr. Ali Varlı; ‘kireçlenmede her
hastanın tedavisi kendine özgüdür. Komşuya uygulanan tedavi komşuya
fayda etmez’ diyerek şöyle devam etti: “Tedavinin olmazsa olmazı hayat
şartlarını değiştirmektir. Ayakları üzerinde dik duran bir insanda vücut
ağırlığının %86’ sı kadar bir kuvvet dizleri etkilemektedir. Yürüme
esnasında vücut ağırlığının 2-5 katı, koşma esnasında ise vücut
ağırlığının 24 katına kadar kuvvetler diz eklemini etkilemektedir. Diz
eklemine etki eden kuvvetler arttıkça da, bağ ve menisküs yapıları
bozulmakta ve kireçlenme hızlanmaktadır. Bu yüzden kilo verme önemlidir.
Yine haftada en az 3-4 defa 45-60 dakika düz yolda, orta hızda yürümek
diz eklemini düzenli ve ritmik çalıştırmakta, diz etrafındaki kasları
kuvvetlendirmekte ve diz ekleminin beslenmesini arttırmaktadır. Böylece
ağrı şikâyeti azalmakta ve kireçlenme hızı yavaşlamaktadır. Bilinçli ve
düzenli yapılan egzersizler de diz etrafındaki kas gruplarını
güçlendirmekte ve böylece dize gelen yük azalmaktadır. Bunların yanında
diz bükme olabildiğince azaltılmalı, ağır ve yorucu işlerden
kaçınılmalı, uzun sure yürüyüş, merdiven inip-çıkma, yokuş yukarı- yokuş
aşağı yürüyüşlerden olabildiğince uzak durulmalıdır. Tüm bunlara rağmen
ağrı devam ediyorsa hemen hekiminize başvurarak yaşınıza, dizinizin
durumuna ve mevcut şartlara bağlı olarak size özel verilecek tedavilerle
sağlığınıza kavuşabilirsiniz” dedi.